Diyarbakır'da Narin Güran Cinayeti Davasında Yeni Gelişmeler
Diyarbakır'da Narin Güran cinayetine ilişkin suça sürüklenen tutuksuz 3 çocuk hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi. 3 çocuk, 20 Mart'ta hakim karşısına çıkacak. Bu gelişme, cinayet davasının seyrini etkileyecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İddianame ve Mahkeme Süreci
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Narin Güran cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame, 2. Çocuk Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, çocuklar R. A. (16), M. G. (16) ve İ. K. (17) hakkında 'suçluyu kayırma' suçlaması yer aldı. Bu çocukların durumu, toplumda büyük bir merak uyandırdı.
Mahkeme, 20 Mart'ta yapılacak duruşmada bu çocukların ifadelerini dinleyecek. Tensip zaptında, dosyanın Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden davayla birleştirilmesi talep edildi. Bu durum, davanın daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından önem taşıyor.
Cinayet ve Şüpheliler
Narin Güran, 21 Ağustos 2024'te kaybolmuş ve 8 Eylül 2024'te cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde bulunmuştu. Bu cinayetle ilgili olarak 6'sı tutuklu 12 şüpheli hakkında soruşturma yürütülmüştü. Şüpheliler arasında Narin'in ailesi de yer alıyor. Bu durum, cinayet davasının karmaşıklığını artırıyor.
Mahkeme heyeti, 28 Aralık 2024'teki duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca, Narin'in cansız bedenini sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'a da 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Bu kararlar, davanın seyrini değiştirecek nitelikte.
Toplumsal Etki ve Yargı Süreci
Diyarbakır'daki bu cinayet davası, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Narin Güran'ın ölümü, çocukların güvenliği konusunda endişeleri artırdı. Bu tür davaların, toplumda adalet arayışını güçlendirmesi bekleniyor. Yargı sürecinin şeffaf bir şekilde ilerlemesi, kamuoyunun güvenini artıracaktır.
Öte yandan, mahkeme tarafından alınan kararların, benzer olayların önlenmesi açısından da önemli olduğu düşünülüyor. Çocuk Koruma Kanunu'nun uygulanması, bu tür davaların daha etkili bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olabilir. Toplum, adaletin yerini bulmasını bekliyor.